Ergenlik Çin’de yetişen bambu ağacına benzer. Bambu ağacı tohum halinde toprağa ekilir ve ilk 4 yıl tohum olarak toprağın altında kök salar, daha sonra 5. yılda 25 metre büyür. Çocukta verilen eğitimin kalitesi bambu ağacı gibi daha sonra çıkar.

Benliğin şekillendiği;’’Ben kimim? Neleri yapabilirim? Yeteneklerim ile uyumlu muyum?’’…gibi soruları cevaplamaya çalıştığı dönemdir. Davranışlarla cevaplar arasındaki tutarlılık oranı dengeli yaşamı sağlarken, tutarsızlıklar sıkıntıları oluşturur. Benlik bilincinde çocukluk yaşantılarının etkisi çoktur. Kendini güvensiz değersiz bulan insanlara rastlamışızdır. Bu kişiler sürekli arkadaşlarıyla kıyaslandıkları için kendilerini akılsız, ahmak bilerek büyümüşlerdir. Benlik bilinci; geçmişte kişiye nasıl davrandıkları, neler söylenildiğiyle oluşur.

Benlik bilinci kişinin kendileriyle ilgili  kafalarında taşıdıkları bir resme benzetilebilir.  Kişiler  benliğine saygı göstermeyen kişilere savunmaya geçerler. Saldırganlığın bulunduğu böyle durumlarda kişi bütün gücüyle kendini savunur. Yani saldırganlık savunmayı doğurur. Çünkü dinleyen kişi kendi iç dünyası çerçevesinde değerlendirir. Ör: keşke biraz net daha yapabilseydin. O zaman işlerimiz çok kolaylaşmış olacaktı, dendiğinde bu kişi kendini az net yaptığından dolayı zaten suçlu hissediyorsa birden bire savunuculuğu artacak ve kabahat sende ben nereden bileyim, bu işin bu kadar önemli olduğunu  bana daha önce niye söylemediniz, diye cevap verecektir.

Ergenlerde  sosyal yaşam ve özel yaşam ön plana çıkmaktadır. Aile ilişkileri yerine arkadaş görüşleri önem kazanmaktadır. Kimlik oluşumu sancılarının çekildiği yaş dilimidir. Dünyaya bakış penceresi farklılaşmaktadır. Bazen sadece dünyanın kendisine hizmet etmesini düşünmektedir. Fakat bu mümkün olmayınca hayalperest, isyankâr, dağınık, derslerini ihmal eden birisi olmaktadır. Birçok kişi onun bu durumuna  öfkelenip onu nasihatlere boğmaktadır. İlginçtir ki kendi dünyasına kapanan ergen dıştan uyarıcıları ya almamakta ya farklı yorumlamakta ya da istenilenlerin tersiyle davranış göstermektedir. Ergenlik çağı mazeretlerin olabileceği çağdır. Çevre bu durumu  bilerek davranırsa olumlu sonuçların bugün olmasa da yarın olması beklenebilir. Baskıcı bir yaklaşım baskı yapılan unsuru artırmanın ilerisinde işe yaramamaktadır. Hatta kimlik oluşumunu istenmeyen yöne doğru sevk etmektedir.

Ergenin şu sağlıklı davranışları kazanması onu sıkıntılardan kurtaracaktır:

  • Problemlerle yüz yüze gelmekten kaçınmamak
  • Bir problemle karşılaştığında, çözüm bulmak için, diğer insanlara danışmak,
  • Aleyhinde veya lehinde yapılan hareketleri düşünmek ve bu konuda esnek davranmak,
  • Hırslı, becerikli, cesaretli olmak, amaçlarının üstesindenn gelmek için, gayret göstermek, kendini geliştirmeye çalışmak.
  • Kararlarını alırken diğer insanların fikirlerini almak, onlara danışmak, insanları projelerine ortak etmek, yardımlaşmayı sevmek.
  • Diğer insanları her zaman dikkatli dinlemek, konuşmadan önce,n sözlerini bitirmelerine izin vermek, söylemek zorunda olduğu, kendine ait düşüncelerini, sakince ve karışık olmayan sözlerle ifade etmek.

Ergenler çevre ile hangi konularda anlaşamıyor?

Sorun: Çevrem beni çok sık eleştiriyor. Eleştirilerden bunaldım.
Çözüm: Çevrenin yaptığı her şeyden dolayı yargılamak ve gerekli gereksiz konularda eleştiri yapmaktan vazgeçin. Kendinizi ayrı bir kişilik olarak kabul edip değer verin, bağımsız kişilik gelişiminizin oluşmasını sağlayın.

Sorun: Her şeyime karışıyor. Ben gölge gibi izlendiğimi  zannediyorum.
Çözüm: Kendinize güvenin ve eleştirel bakışlarınızı çevrenizin üzerinden çekin. Sizler uzaktan denetime ihtiyaç duymaktasınız. Denetim ve otoriteyi baskı unsuru olarak değil, yol gösterici işaret olarak algılayın.

Sorun: Çevrem bazen bir konuya takılıp kalıyor ve çok uzatıyor.
Çözüm: Esnek davranmayı bilmek gerekir. Israrcı olunan konunun önemini bir de çevreniz açısından değerlendirin. Bazı konularda fikrinizin olduğunu ve sizinle beraber karar alınmasını sağlayın.

Sorun: Çevrem hep nasihat ediyor. Aşırı nasihat artık beni çok sıkıyor.
Çözüm: Siz kendi kararlarını verebilecek bir kişisel olgunluğa ulaştığınızı kabul edin. Yetişkin gibi davranın. Böylece sağlıklı davranışları ve olgunluğu öğrenirsiniz.

Sorun: Çevrem beni anlamıyor. Ne söylesem ters anlaşılıyor.
Çözüm: Çevrenizi bir arkadaş gibi dinleyin. Onların söyledikleri her zaman çevre kuralları içinde değerlendirmeyin. Eğer düşünce ve davranışları isteklerinize uymuyorsa onların anlayacağı bir dille, örnekler vererek ve arkadaş gibi konuşarak  ikna etmeye çalışın. Saldırgan ve içinize kapanık davranışlar sergilemeyin. Asla küsmeyin. Yoksa ölünceye kadar ergenlik döneminde kalırsınız. Olgunlaşamazsınız.

Sorun: Derslerimde biraz başarısız olsam hemen hesaba çekiliyorum.
Çözüm: Sizler çevrenin kendinize güven duymasını istersiniz. Güven duyulmaması sizde kaygı yaratır. Bu kaygıyı artırmaktansa daha dengeli bir tavırla çevrenize yaklaşmak doğru olur.Kaos ortamlarının kaygıyı körüklediğini unutmayın.Kaoslar, kısa süreli isteklerinizin yerine getirilmesini sağlarlarsa da gelecek için zararları kaçınılmazdır.

Sorun: Çevrem benden dağınık birisi olduğum için hep şikâyet ediyor.
Çözüm: Dağınık olma sebeplerinden biri yetişme biçiminizdir. Sorumluluk sahibi olduğunuzun ve paylaşım esasına göre davranmanız gerektiğinin farkına varmalısınız. Yoksa birileri sizin kişiliğinizi hiçe sayarak farkına vardırmak zorunda kalabilir. Kısacası size eşya gibi davranabilir.İstediği işi yaptırır.İstediği dünyayı yaşatabilir.

Bu dönem merdivenin basamaklarından sadece birisidir. İsteyen basamakla bütünleşip kendisini işlek yol yapabilir. İsteyen merdivenlerden çıkıp, yetişkin özelliklerine geçip, dengeli yaşayabilir. Tercih sizin.