İnatçılık, 1 yaşlarında başlayan, hemen hemen her çocukta görülebilen bir durumdur. Peki 1-3 yaş arasında çocuklarda görülen inatçılığın olması gereken normal bir durum olduğunu söylesem ne düşünürdünüz?

İnatçılık, çoğu anne babanın yaşadığı, zaman zaman sıkıntılı süreçlerden birisidir. Eminim bunun için araştırmalar yapmış, kitaplar okumuş, hatta belki de birilerine danışmışsınızdır. Bu uğraşlarınızın sonucunda da verilen önerileri okumuş, uygulamaya çalışmış fakat inatçılığın son bulmadığını görmüşsünüzdür. Bir davranışı değiştirebilmek için öncelikle sebebini bilmemiz gerekir. Bunun için de sizlere Erikson’ın Psikososyal Gelişim Kuramı’ndan bahsedeceğim.

Erikson, kişiliğimizin yaşam boyunca geliştiğini ve yaşamımız boyunca 8 gelişim aşamasından geçtiğimizi öne sürmüştür. Her gelişim aşamasında tamamlamamız gereken belirli gelişim görevleri vardır. Eğer bir aşamadaki görevleri tamamlayamazsak, sonraki aşamalarda sıkıntı yaşamamız kaçınılmazdır. Erikson, 1-3 yaş aralığındaki dönemi Özerkliğe Karşı Utanç ve Kuşku Dönemi olarak tanımlar.

Özerkliğe Karşı Utanç ve Kuşku

Yürümeye başlayan çocuk, çevresini keşfetmeye başlar ve kim olduğunu bulmaya çalışır. Artık birilerine bağlı değildir ve tek başına hareket edebilir. ‘’Dünya onun kontrol edebileceği mi yoksa onu kontrol eden bir yer midir?’’ sorusuna yanıt arar. Eylemlerini kendisi yapmak, güçlü hissetmek ve bağımsız olmak ister. Bu duygu özerklik olarak tanımlanır. Ebeveynler güvenli bir ortamda çocuklarına özerkliğini yaşama fırsatı vermelidirler. Çocuk, bireyselleşmenin verdiği duyguyu yaşamalıdır. Özerk insanlar, engellerle ve zorluklarla dolu bir dünyada kendi yollarını bulabileceklerine emindir. Eğer anne babalar çocuklarını aşırı bir şekilde korursa, gelişimlerini engelleyebilirler. Çevresini keşfetmesine izin verilmeyen çocuklar utanç ve şüphe duygusu geliştirirler. Bu çocuklar ileride kendilerinden emin olamazlar ve başkalarına bağımlı olarak yaşarlar. Aynı zamanda bu dönem, tuvalet eğitiminin verildiği döneme rastlamaktadır. Tuvalet eğitiminde zorlayıcı ve cezalandırıcı bir tutum gösteren anne babalar, çocuğun utanç ve şüphe duygularını yaşamasına neden olur.

Bu dönemde çocuk, inatla eline bir şeyler alabilir, onları atabilir, sizin söylediğinizin tam tersini yapabilir ve sizi gerçekten zorlayabilir. Sizin yapacağınız şey ise sınırları belirlemek, belirlediğiniz sınırlar içerisinde çocuğunuzun seçim yapmasına fırsat vermektir. Asla çocuğunuzla inatlaşmayın, sınırları baştan belirleyin ki inatlaşacak bir durum olmasın. Çünkü karşılıklı inatlaşmanız halinde çocuğunuz inatlaşmayı öğrenecektir ve sizinle daha çok inatlaşacaktır.

Cezalandırıcı, kısıtlayıcı ya da aşırı koruyucu bir tutum içerisinde olmanız çocuğunuzun utanç ve şüphe duygularını geliştirmesine neden olur. Çocuğunuzun kendi başına bir şeyler yapmasına izin verin.  Düşecek diye koşmasına engel olmayın, ona koşacağı güvenli yerler yaratın. Bırakın hangi kıyafeti giyeceğine kendi karar versin. Ama seçenekler sonsuz olmasın, sizin belirlediğiniz seçenekler içerisinden seçsin. Yani çerçeveyi siz çizin ama içini o doldursun. Bırakın o karar versin. Bir şeyleri başardığını görsün. Özerkliğini yaşasın. Böylelikle hem özgüven geliştirecek hem de sizinle inatlaşmayı bırakacaktır.

Unutmayın, çocuğunuz iç işlerinde ne kadar serbest olsa da dış işlerinde size bağlı. Net ve tutarlı olmalı, sınırları baştan belirlemeli ve çocuğunuzun bu sınırlar içerisinde kalmasını sağlamalısınız.