İnsan ilişkilerindeki problemlerin temeli iletişim problemlerinden kaynaklanır. Çözümü ise uzlaşmaktır. Ama gelin görün ki uzlaşıyı pek de kolay sağlayamıyoruz. Peki ama neden?

Yıkıcı eleştiri yapıyoruz

Yıkıcı eleştiri, uzlaşıdan uzak, karşısındaki kişiyi rencide edecek biçimde kullanılan eleştirilerdir. ”Sen beni incitmekten zevk alıyorsun.” cümlesi yıkıcı eleştiriye örnek olarak verilebilir. Bunun yerine ”Senden bunları duymak beni çok incitti.” demek çok daha doğru olacaktır. İletişimde ben dilini kullanarak duygularınızı ve düşüncelerinizi söylemeniz çözüm sürecine adım atmanızı sağlar.

Genelliyoruz

Genelleme, kişinin günlük yaşamında fazlaca kullandığı ama temelde de bilişi bozan şeylerdir. ”Sen zaten hep böylesin.” cümlesini ele alalım. Bu söylemle hem karşımızdakine yük bindirmiş oluyoruz hem de bütün her şeyin ona ait olduğunu söyleyerek sorumluluktan kaçıyoruz. Bu da oldukça yıkıcı ve uzlaşıdan uzak bir ifade.

BONUS: Bu tarz bir ifadeyle karşınıza gelen birine ‘’Hep mi böyleyim? Her zaman mı? Hiç mi başka şekilde olmadı?’’ gibi sorular sorarak farkındalık yaratmaya çalışmanızı tavsiye ederim.  Çünkü genellikle ”hep”öyle olmamıştır.

Kendimizi bütünüyle haklı görüyoruz

Kişinin kendisini bütünüyle haklı, karşısındakini de bütünüyle haksız konumda görmesinden kaynaklı çözüm sürecine ulaşılamamasıdır. Bazen kendi haklılığımızla o kadar meşgul oluyoruz ki karşımızdaki kişiyi dinlemiyoruz ya da neden bu şekilde davrandığını düşünmüyoruz. İşte böyle zamanlarda da birazcık sağduyu ve empati becerisi gerekiyor. Unutmayın ki herkesin kendine göre haklı bir sebebi vardır.

Alt anlamlar arıyoruz

Karşımızdaki kişinin söylediklerinden çok;  söylemediklerini anlamaya, söylenenlerin altındaki anlamları bulmaya çalışıyoruz. Bir çeşit akıl okumaya çalışmak gibi düşünebilirsiniz. Bu durum, her iki taraf için de oldukça yıpratıcı ve aslında önyargılı bir süreci içerir. Böyle bir sürecin çözüme ulaşması da haliyle zorlaşır. Hiç kimsenin, psikologların bile akıl okuma becerileri yoktur.

Mantığı silah olarak kullanıyoruz

Çürütmesi en zor iletişim hatalarından biridir. Kişi, olayları birleştirerek bir sonuca ulaşır, durumu mantık süzgecinden geçirir, bunun yükünü de karşısındakine yükler. Mantık silah olarak kullanıldığında çözüm kilitlenir, uzlaşmayı yakalayamayız. Örneğin;

”Benim söylediklerimi çürüt, senin istediğini yapalım.” (Yanlış)

”Söylediklerin aklıma yatmasa da eğer çok istiyorsan bunu senin için yaparım.”(Doğru)

İletişememeye, uzlaşamamaya neden olan daha birçok iletişim hataları var: Geçmişi hatırlatma, kişilerin kendi davranışlarıyla ilgili sorumluluk almaması, ses tonunu yükseltme, işi yokuşa sürme gibi. Sorunlar olur, tartışmalar yaşanır, kavgalar edilir ama önemli olan bunların çözüme ulaşıp ulaşmadığıdır.  İşte buradaki çözüm de sizsiniz.