SEÇİMLERİMİZ KİM OLDUĞUMUZU BELİRLER

Bedenimiz tükettiğimiz besinleri tepeden tırnağa bütün hücrelerde kullanarak yaşamını devam ettirir.

Dolayısıyla gün içinde ne tüketiyorsak enerjimizi, beyin çalışma kapasitesini, duygu ve düşünce durumumuzu, bağırsak sağlığı ve sindirim rahatlığını, depresif eğilimimize kadar nerdeyse bütün hayat çizelgemizi etkiler.

Yani vücudumuza giren sağlıklı yağlar(ceviz, zeytinyağı, balık yağı gibi) kadar pratik bir zekamız, herşeyi hatırlayabilen bir hafızamız, dikkati dağılmadan odaklanan bir beynimiz olur.

Özenerek hazırladığımız yeşil salatamız ve gün içinde bitirdiğimiz su şişesi kadar temiz ve parlak bir cildimiz,
Hayatımızda yer edinen bisküvi kraker kadar da yağlı bir göbeğimiz,
Sürekli uyumak isteyen hantal bir vücudumuz ve mutsuz olmak için yer arayan bir ruh yapımız vardır.


BU KONUDA KENDİMİZE SORMAMIZ GEREKEN SORULAR ŞUNLARDIR?

Ne kadar paketli gıda alışkanlığım var?
Basit karbonhidrat maruziyeti ne kadar oluyor?
Su tüketimi alışkanlığım nasıl?
Egzersiz için vakit ayırıyor muyum?
Yoksa yoğun hayat temposuna ağzımdan ne girdiğine hangi enzim sistemine nasıl zarar vereceğini düşünmeden sadece doymak için mi yiyorum?

Sadece doymak için yiyemeyiz. Ne yazık ki böyle bir lüksümüz yok. Çünkü beslenmemize göre şekillenmesi gereken bir bağırsak floramız bir beynimiz ve sadece bizim için çalışan organlarımız var.

Sadece doymak için yiyemeyiz. Ne yazık ki böyle bir lüksümüz yok. Çünkü beslenmemize göre şekillenmesi gereken bir bağırsak floramız bir beynimiz ve sadece bizim için çalışan organlarımız var.

Midemizi değil hücrelerimizi beslemeliyiz. Beslenme alışkanlıkları bu yüzden çok erken yaşlarda oluşturulmalıdır. Çünkü hayat boyu kullanılacak olan vücut yapısı erken yaşlarda adölesan /ergenlik dönemi gelişim çağlarında şekilleniyor.

Bu konuda yapılan araştırmalar da şöyle sonuçlar görüyoruz:

Karaciğer yağlanması problemi olan erkek bireylerde kadın özellikleri gösterme oranının arttığı,
Yüksek derecede paketli işlenmiş gıda tüketiminde depresyon eğiliminin çok yüksek olduğu,
Göbek çevresi yağlanmasının erken dönem İnsülin direnci, erken ergenlik, Hormonel dengesizlik sorunları, ileriye dönük bozulmuş şeker dengesi, diyabet, hantallık, kalp damar ve kolesterol sorunları, Anksiyete gibi birçok hastalığı tetiklediğini biliyoruz. Hatta birçoğunda tek sebep olarak.

Sınava hazırlanan çocuklarda dikkat dağınıklığı, konsantrasyon problemi, odaklanmama, okuduğunu anlamama özellikle parantez açarak belirtmek istediğim bir noktadır.

Çocuklarımızın zeka gelişimi ve kaliteli bir yaşam standardına sahip olması hepimizin istediği en önemli şeydir aslında.

Gelişim çağında olan çocuklarımızda kahvaltı günün en önemli öğünü olup yumurta, peynir, ceviz gibi kaliteli protein kaynakları içermelidir.

Yumurta yemeyen bireyler yerine 3 kaşık haşlamış nohut ya da yeşil mercimek ekleyebilirler.
Gün içinde yeterince lifli beslendiğimizden emin olmalıyız.
Çiğ Yeşil yapraklı Mevsim sebzelerinden yapılmış salatalar mutlaka içine zeytinyağı/hindistan cevizi yağı/çörekotu yağı eklenerek tüketilmelidir.
Yulaf ezmesine hayatımızda yer vermeliyiz. Kan yağlarını bağlayıcı özellik(Kolesterol Ve İnsülin direnci düzenleyici) gösterir. Göbek çevresi yağlanmasında yüksek oranda olumlu etkisi olur.

Paketli/İşlenmiş Gıda alışkanlığı en aza indirilmeli mümkünse tamamen beslenme düzenimizden çıkarılmalıdır.

Bu gıdalar çok yüksek oranda yabancı madde ve katkı maddesi içerir. Vücudumuzun tanımadığı maddeler bir süreden sonra kana geçmeye başlar bu da belli noktalar da zehir birikimleri olmasına sebep olur. Romatoid artrit, MS, Hipotiroidi/Haşimato gibi çok sık duymaya başladığımız hastalıkların oluşma temeli buna dayanır.

Göbek çevremizin yağlanmasını önemsemeliyiz.

Bölgesel Yağlanmalar içinde en tehlikeli olandır. Çocuklarda erken ergenlik, Hormonel dengesizlik sorunları yaparken ileri yaşlarda tansiyon, Kolesterol, diyabet gibi hastalıkların temel nedenidir.

Vücudumuzu Dinlemeliyiz

Vücut çok akıllı bir mekanizmadır ve aslında izin verirsek kendi doktoru olabilir.
Vücudun verdiği sinyallere kulak vermeli ve sizin için hangi besinin iyi hangisinin alerjen olduğunu ayırmalısınız.
Su içmeye ve açık havada yürümeye özen göstermeli hatta alışkanlık haline getirmeliyiz.
En güzel toksin atıcı sudur. Ve en etkili egzersiz yürüyüştür.