Kadın ve erkek duyguları, düşünceleri, bakış açıları, beklentileri itibari ile birbirinden farklıdır. Kadınlar problemini konuşarak çözmek isterken; erkek ise problemini anlatmak yerine, sorunu kendi kendine, kendi kafasında çözmeyi ister. Kadınlar problemlerini konuşur, dile getirir, erkek ise homurdanır. Kadın değer görmeyi bekler, değerli olduğunu hissetmek ister; erkek ise kendisine ihtiyaç duyulduğunu bilmek ister. Kadın dinlenmek ister, erkek ise övülmek.

Kadın ve erkek tabiki birbirinden farklıdır ve bu en bariz olarak seks yaparken ortaya çıkar. Yapısı itibari ile kadınların odağında duygu ve süreç, erkeklerin odağında ise başarı ve sonuç vardır. Kadın istemli şekilde kasıldığında orgazm olur; erkek istemli şekilde gevşediği zaman. Kadın seks yaptıktan sonra eşine sarılmak ister, temas etmek, dokunmak ister. Bedeni için sevildiği gibi varlığının da sevgi gördüğünü hissetmek ister. Erkek ise seks yaptıktan sonra uzaklaşmak ister, yutulmaktan ona korku verir. Cinsellikte temel duygu kadın için sevgi, erkek için güçtür.

Bu kadar farklı iki insanın seks yapıp ikisininde tatmin olması her zaman kolay olmayabiliyor. Herkes kendi penceresinden bakıp, karşı tarafın da aynı şeyden hoşlandığını, aynı şeyi istediğini ve aynı şeyi düşündüğünü varsayıyor. İstekler, beklentiler, duygular ve düşünceler konuşulmayınca bu farklar iyice büyüyor ve çiftin arasına duvar örüyor. Aslında cinsellikte problem burada başlıyor.

Bilimsel olarak cinsel işlev bozuklukları şeklinde ifade edilen cinsel sorunların temel sebebi, erkek ve kadının uyuma geçememesidir.  Bu sorunlar için ‘cinsel uyum sorunları’ demek belki de en doğrusu olabilir. Uyumun sağlanmasına engel olan en büyük neden, erkek ve kadının, aslında birbirinden çok farklı oldukları detayının atlanmasıdır. Nelerden hoşlandığını, hangi dokunuşun kendisine haz verdiğini, neleri isteyip neleri istemediğini ya da eşinin hangi davranışın kendisi için ne ifade ettiğini paylaşmayan kadın eşinden bunları bilmesini ve ona göre hareket etmesini bekleyemez. Aynı durum erkek içinde geçerli tabiki. Kadın ve erkek, aralarında konuştukça  farklılıklarını öğreniyor. Aslında bu şekilde aralarındaki farkları, değişiklikleri küçültüyorlar ve cinsellikte uyuma geçmeye doğru yol alıyorlar.

Seks konuşulan bir şeydir ve konuşulmalıdır.  Seks yaparken herkesin aklından bir şeyler geçiyor. Herkes karşıdan bir şeyler yapmasını bekliyor. Beklentiler karşı tarafa söylemeyince veya açık açık konuşulmayınca da sorunlar ortaya çıkmaya başlıyor. Seksi konuşmak veya eşinden isteklerini dile getirmek, taleplerini eşine iletmek bir sapıklık değil, bundan çekinmek mantıklı değil, beklentilerini ifade etmekten ibarettir. Belki yalnız seks üzerine konuşmak dahi çiftleri birbirine yaklaştırıp, seks yaşamlarını geliştirebilir, geliştirir.

Seksin iyi olmasının ve bekletilerin karşılanabilmesinin sırrı erkek ve kadının uyum içinde olması, uyumun yakalanmasının yolu ise konuşmaktan geçmektedir. Belki herkes için konuşmak çok kolay olmayabilir ama zamanla kolaylaşacaktır. Konuşan ve birbirini dinleyen, çiftler, seks hayatlarını geliştirği gibi, ilişkilerine de olumlu bir yön ve yol verecektir.