Bazı arkadaşlarımız vardır ki bizi oldukça rahatlatır. Onlarla konuşmak ve dertleşmek bize çok iyi gelir. Herhangi bir sorunumuzda da arkadaşlarımıza başvururuz. Peki ama sorunlarımızın çözümünde arkadaş desteği gerçekten yeterli midir? ‘’Arkadaşımla sohbet ederken de rahatlıyorum, psikoloğa ne gerek var?’’ diye düşünenler için sohbet ve klinik görüşme arasındaki farklara kısaca değinmek istedim.

    Sohbet herhangi bir yerde evde, yolda ya da bir restoranda olabilir. Klinik görüşme ise bir görüşme odasında gerçekleşir.
    Sohbette başkalarının duyma ihtimali varken, klinik görüşmede gizlilik esastır.
    Sohbetin süresi değişkendir, saatlerce sürebilir. Klinik görüşmede ise süre bellidir ve ortalama 50 dakikadır.
    Sohbetteki amaç arkadaş ilişkisini sürdürmektir. Klinik görüşmenin amacı ise bilgi toplamaktır.
    Sohbetin akışı serbesttir ve ilgi duyulan konular hakkında konuşulur. Klinik görüşme ise hedefe yönelik olarak ilerler ve ilgili konular üzerinde konuşulur.
    Sohbette karşılıklı bir konuşma vardır. Arkadaşlar birbirlerine yaşadıkları ve deneyimledikleri şeyleri anlatabilirler. Klinik görüşme ise danışan odaklıdır ve psikolog kendi başından geçenleri anlatmaz. Seans süresi boyunca sadece danışanla ilgili konular konuşulur.
    Sohbette konuşmak için arkadaşın sözünün bitmesi beklenir. Klinik görüşmede ise psikolog konuşmayı yönlendirebilir.
    Sohbette acı verici konular genellikle konuşulmaz. Klinik görüşmede ise acı verici konular gündemde olabilir.
    Sohbette not alınmazken, klinik görüşmede psikolog not alabilir.

Bütün bu farkların yanında psikoloğun bu konuda yetişmiş olan uzmanlar olduğunu hatırlatmakta fayda var. Sorunlarınızla başa çıkarken profesyonel bir desteğe başvurmanızın sizin yararınıza olacağını unutmayın.